Yapay zekanın neredeyse hayatımızın her alanına girmesiyle birlikte insan gücüne, zekasına ve eforuna atfedilen değer nispeten azaldı. Yapay zekanın sanayi, ticaret ve ekonomi sektörlerinde sunduğu katma değerler açısından birçok büyük firma kendi alanlarındaki gelişmelere kayıtsız kalamazken, bu yapay zeka entegrasyonları hem tarihten gelen bazı sosyolojik ve felsefi tartışmaları hem de bilim kurgu eserlerdeki birtakım kurgusal kaygıları tekrar gündeme getirdi. İnsan gücünün yerini sadece yaptığı işe odaklanan, duygusal durumları söz konusu olmadığı için performans düşüklüğü yaşamayan, üretim bandının yeni yıldızı yapay zeka entegre algoritmalardan beslenen makineler, işlevsel robotlar aldı. AI (yapay zeka)’ın sanayi sektöründe ve mühendislik temelli alanlarda açığa çıkardığı fırsat anlaşılabilir olsa da, yaratıcı süreçlerde ve sanatsal alanda bu durum apayrı bir paradoksa evrildi.
Duygulardan beslenerek yaratılan, farklı ruhsal durumları yansıtıp farklı bakış açıları sunan ve her sanatçının kendi imzasını taşıyan sanat eserleri yapay zeka tarafından üretildiğinde ne denli sanatsal aurasını koruyabilir ve estetik kaygıları karşılayabilir, her şeyden önemlisi de tözde anlattığı şeyle nasıl bir bütün olabilir? Yapay zeka entegre “sanat eserlerini” destekleyen ve bu yönde gelişimin kaçınılmaz olduğunu savunanlar ile tam tersi tarafta yer alanlar arasındaki tartışma süredursun, yapay zeka hayatımızın her alanına sızmaya devam ediyor.

Augmented Intelligence – Yapay Zeka Eserleri Özelinde Bir Müzayede
Köklü İngiliz müzayede evi Christie’s, yapay zeka entegre yapılmış eserleri içeren “Augmented Intelligence” adında bir müzayede yapacağını duyurmuştu. Farklı sanatçıların oluşturduğu heykel, resim, baskı, kağıt üzerinde çalışmaların, etkileşimli parçaların ve tamamen dijital olan özgün eserlerin yer aldığı müzayedenin tarihlerini ise 20 Şubat – 5 Mart olarak belirlemişti. Merakla beklenen ve tamamı yapay zeka entegre eserlerden oluşan ilk müzayede olma özelliğini taşıyan organizasyonda, beklenilenin de üstünde bir ilgiyle karşılaşıldı ve söylenildiği kadarıyla tam olarak 700.000 Dolar’ın üzerinde bir hasılat elde edildi.
Harold Cohen gibi alanın öncüleri, Refik Anadol, Holly Herndon & Mat Dryhurst ve Alexander Reben gibi yenilikçi çağdaş sanatçılarla birlikte NVIDIA’nın Sanat Galerisi’nden diğerleriyle birlikte insan yaratıcılığının sınırlarını genişleten bir satışta bir araya geliyor.
Chrıstıe’s “Augmented Intellıgence” Müzayede Tanıtım Metninden
Müzayede detayları açıklandığında, yukarıda belirttiğimiz sanat felsefesi ve sanat kavramı ile ilgili tartışmalara içkin olarak birçok eleştiri ve tepki meydana geldi. Bunların temelinde ise yapay zeka ile oluşturulan eserlerin “hırsızlıktan” farksız olduğu fikri yer alıyordu. Aralarında ünlü sanatçıların da yer aldığı 3500’den fazla sanatçının imzaladığı ve Christie’s’e gönderdikleri açık mektupta müzayedenin iptal edilmesi gerektiği dile getirildi. Çünkü bu eserler, başka sanatçıların çalışmalarından izinsiz beslenen ve yaratılan; yaratıcı bakış açısından yoksun “derleme” çalışmalardı. Müzayede yetkilileri ise, yapay zekanın sanatla bağlantısını göz ardı etmenin doğru olmayacağını söyleyerek açıkçası bu eleştirilere çok da kulak asmadı.
Bu modellere ve onları kullanan insanlara desteğiniz, yapay zeka şirketlerinin insan sanatçılarının çalışmalarının kitlesel hırsızlığını ödüllendiriyor ve daha da teşvik ediyor. İnsan sanatçılara saygınız varsa açık artırmayı iptal etmenizi rica ediyoruz.
Mektuptan Bir Kısım
Bu sanatçılar bu alanda gerçek bir geçmişe ve başarıya sahipler ve yapay zekayı bir üst seviyeye taşıyorlar. Bunu yaratıcılıklarını geliştirmek için kullanıyorlar ve insan gücünün yerine geçmediğini gösteriyorlar.
Nıcole Sales Gıles – Chrıstıe’s Direktörü
Burada yapay zeka entegre eserler oluşturan sanatçıların en büyük savı, yapay zekaya kendi sanat eserlerini ve kendi tarzlarını tanıtıp; onlardan beslenen ve onları temel alan algoritmalar ışığında eserler ürettikleri yönünde. Yani kısacası başka sanatçılardan değil tamamen kendi yarattıkları tarzdan, kendi çizgilerinden ilerlediklerini söylüyor ve bu nedenle de “hırsızlık” gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtiyorlar.
This is so funny 🙂 majority of the artists in the project specifically pushing and using their own datasets + their own models! This is the basic problem of entire art ecosystem, results of lazy critic practices and doomsday hysteria driven dark minds. BUT — future is bright 😉
Refik Anadol’un X Platformundaki Hesabından Paylaşımı
Müzayedede Öne Çıkan Eserler
Nihayetinde gerçekleşen müzayedede hem katılım hem de elde edilen gelire bakıldığında organizasyonun, sanatsal bakış açısı ve tartışmaları dışarıda bırakacak olursak, ticari açıdan ve pazarlama açısından başarılı bir şekilde sonuçlandığı söylenebilir.

Müzayedede, Refik Anadol’un, NASA’nın Mars Keşif Yörünge Aracı’ndan alınan 1,2 milyondan fazla görüntüden oluşan bir veri kümesi tarafından üretilen AI veri resmi “Makine Halüsinasyonları” en yüksek fiyatla satılan eser oldu.
Müzayedenin ilgi çekici eserleri arasında “Words Can Communicate Beyond Words” adlı bir AI şiir heykeli de vardı. Sasha Stiles’ın “kelimeler kelimelerin ötesinde iletişim kurabilir” mesajını vermek istediği eser; sanatçının kendi yazısıyla, iş birliği yaptığı şiir konusunda eğitilmiş bir yapay zeka algoritmasının rakamlardan beslenen özgün yazılarından oluşan özel bir yazı sistemine dayanıyor.

Müzayededeki bir diğer yaratıcı çalışma ise “Untitled Robot Painting” adında canlı bir yapay zeka performansıydı. Şöyle ki resim yapmak için oluşturulmuş bir robot, önündeki tuvale her yeni bir teklif geldiğinde biraz daha boyama yaptı; bu sayede de var olan resmi sürekli geliştiren özgün canlı bir performans sundu. Sonuçta da toplam 8.190 Dolar değerinde bir resim ortaya çıktı.

Yapay Zekanın Gölgesinde Sanat
Bir sanat eseri genellikle bir sanatçının kişisel vizyonunu, duygusal derinliğini ve benzersiz bakış açısını yansıtır. Yapay zeka devreye girdiğinde onun rolü insan tarafından oluşturulan desenleri taklit eden basit bir araçtan benzersiz, öngörülemeyen çıktılar üreten etkin bir katılımcıya dönüşebilir. Burada yaratıcılık hem insandan hem de yapay zekadan kaynaklandığı için geleneksel sınırları da bulandırır. Bu paralelde de tıpkı Christie’s’in müzayedesine tepki veren sanatçılar gibi bazı sanat insanları; sanatın bilinç, kasıtlılık ve duygusal derinlik gerektirdiği için yalnızca insan yapımı yaratımlara özgü olması gerektiğini savunur. AI’nın bilinçsiz verileri işlediği için çıktılarının yaratıcılık simülasyonları olduğunu öne sürerler. Buradaki diğer tez ise makineyi (yapay zekayı) bir yaratıcı ortak/iş birlikçi olarak görmeye dayanır. ( Refik Anadol ve Nicole Sales Giles’ın söylediği de budur) Bu bakış açısına göre, yapay zeka araçları sanatçının zihninin uzantıları olarak görülebilir. Sanatçılar fikirler, tercihler veya kısıtlamalar girer ve AI insan hayal gücünün ötesinde olabilecek sanatı üretir. Sonuç olarak da burada yapay zeka sadece bir araç değil, bir ortam olarak hizmet eder.
Her tartışma sahasında olduğu gibi bu alanda da daha radikal bir görüş vardır. O da yapay zekanın kendi başına özerk bir yaratıcı haline gelebileceğini söyleyenlerdir. İleri teknoloji algoritmaları geniş veri setlerini analiz ederek bağımsız olarak sanat eserleri oluşturur, bu da AI’nın benzersiz bir sanatsal kimlik geliştirme potansiyelini açığa çıkarabilir.

Yapay zeka sanatının yükselişi aynı zamanda hukuki ve etik zorluklar da ortaya çıkarır. Bunların en basiti telif hakkıyla ilgili sorulardır. Gerçekten eserin sahibi kimdir? Programcı mı, kullanıcı mı yoksa bu ikisinden oluşan bir kombinasyon mu?
Sonuç olarak; yapay zeka tarafından oluşturulan “sanat eserleri” üzerine yapılan tartışmalar, sanatın kendisine dair anlayışımız hakkında daha fazla bilgi veren farklı görüşleri ortaya çıkarmaktadır. Bu, yaratıcılık ve sanatsal değer tanımlarını yeniden değerlendirmemize de yol açar. Teknoloji ilerledikçe, diyalog muhtemelen evrim geçirecek ve sanatın, yazarlığın ve makinelerin yaratıcı ifade sürecindeki rolü üzerine sürekli olarak düşünmemizi sağlayacaktır.
Belki de, yapay zeka tarafından oluşturulan eserleri katı bir şekilde sanat veya sanat dışı olarak tanımlamak kısıtlayıcıdır. Zira bu eserler, insan yaratıcılığı ile makine yeteneklerinin birleştiği, sanatsal sınırları zorlayan bir yaratıcılıkta yeni bir sınırı da temsil etmektedir.
Kapak Fotoğrafı: Daughter – Claire Silver, ©Christie’s