Öncelikle röportaj isteğimizi kırmadığınız için teşekkür ederiz. Vox Artistica olarak sizler gibi sanata, kültüre değer yükleyen, ayrıca toplumsal ve küresel konulara duyarlı, farkındalık yaratmaya çalışan kişi ve kuruluşlarla bir araya gelmek bizim için oldukça değerli.
Sanatsal faaliyetlerde ekol olmuş şehirler dışında kalan şehirlerde ve gelişmekte olan ülkelerdeki metropollerde sanat ve kültür aktiviteleri ekonomik şartlar da düşünüldüğünde ihtiyaçtan ziyade bir lüks olarak görülmeye başlandı. Bu minvalde sanata ve kültürel aktivitelere her kesimin erişebilmesini hedefleyen İKSV Alt Kat gibi oluşumların olması oldukça değerli. İKSV Alt Kat’ın misyonunu ve yaptığı çalışmaları sizden dinleyebilir miyiz?
Eda Göknar:
Öncelikle, İKSV Alt Kat’a olan ilginiz ve kültür-sanatın erişilebilirliği konusundaki hassasiyetiniz için teşekkür ederim. İKSV Alt Kat, 2019 yılında İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından kültür-sanata erişim ve katılım imkânlarını artırmak amacıyla kuruldu. Müzik, film, tiyatro ve görsel sanatlar gibi farklı disiplinlerde öğrenme programları tasarlayarak etkinlikler düzenliyor. Çocuklar, gençler, aileler, eğitimciler, kültür profesyonelleri, sanatçılar ve sivil toplum çalışanları için etkinlikler sunuyor. Etkinlikler, İKSV Alt Kat’ın mekânında, festival ve bienal mekânlarında veya çevrimiçi platformlarda gerçekleştiriliyor. Alt Kat, kuruluşundan bu yana yaklaşık 600 etkinlik düzenleyerek 10 bine yakın katılımcıya ulaştı. Ayrıca, çevrimiçi içerikler ve çocuk kitaplarıyla 400 binden fazla izleyiciye erişti.

Sanat ve kültürel faaliyetler, bireylerin ifade özgürlüğünü geliştiren ve toplumsal bağları güçlendiren unsurlar olmasına rağmen, ekonomik ve coğrafi eşitsizlikler nedeniyle bazı kesimler için erişilmesi güç bir alan olarak görülüyor.
EDA GÖKNAR
İKSV tarafından hazırlanan Türkiye’de Yerel Kültür Ekosistemi raporuna göre, Türkiye’de kültür-sanat ekosistemi büyük şehirlerde yoğunlaşırken, küçük ve orta ölçekli şehirlerde altyapı eksikliği ve yerel yönetimlerin sınırlı kapasitesi nedeniyle kültürel katılım kısıtlanıyor. Raporda, “Türkiye’de kentlerin büyük bölümünde kültürel altyapı, etkinlikler ve finansal destek olanakları yetersizdir. Kültür-sanat faaliyetlerine erişim, sosyo-ekonomik durum ve coğrafi faktörler nedeniyle ciddi eşitsizlikler göstermektedir.” ifadeleriyle bu durum vurgulanıyor (İKSV, 2024).
Bu noktada, İKSV Alt Kat olarak, sanatı herkes için erişilebilir kılmak ve farklı toplumsal kesimlere yaratıcı ifade alanları açmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çocuklardan gençlere, eğitimcilerden sanatçılara kadar farklı gruplara yönelik işbirlikleri geliştirerek, sanatın herkes için erişilebilir olmasını teşvik etmeye ve bu yönde çalışmalar yapmaya önem veriyoruz.
Özellikle çocuklar için sanatın ve kültürel faaliyetlerin ulaşılabilir olması, onların alışkanlık kazanması ve sanatla iç içe büyümesi açısından oldukça önemli. Bu paralelde yaptığınız çalışmalar ve hedefleriniz nelerdir?
Eda Göknar:
Çocukların erken yaşta sanatla tanışması, onların bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimi açısından büyük bir önem taşıyor. İKSV’nin Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek raporu (İKSV, 2019), sanatsal programların duyusal okuryazarlığı geliştirdiğini, problem çözme ve liderlik becerilerini desteklediğini vurguluyor. Bu doğrultuda,İKSV Alt Kat olarak festivaller ve Bienal bünyesinde çocuk ve gençlere yönelik atölye içerikleri geliştiriyor, sanatsal deneyimlerin çocukların yaratıcılıklarını keşfetmelerine ve ifade biçimlerini zenginleştirmelerine katkı sunmasını hedefliyoruz. Kültür-sanata erişim ve katılım imkânlarını artırmak üzere yıl boyunca farklı disiplinlerde, yaratıcı içerikler geliştiriyoruz. Yaş grubu ve engel durumu gözetmeksizin çocuklar, gençler, aileler, eğitimciler, kültür profesyonelleri, sanatçılar ve sivil toplum çalışanlarına yönelik etkinlikler tasarlıyoruz.
İKSV Alt Kat olarak yakın zamandaki faaliyet ve düzenleyeceğiniz etkinlik ve organizasyonlar hakkında bizi bilgilendirir misiniz?
Eda Göknar:
Size 9 Şubat Pazar günü, saat 19.00’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştireceğimiz konserimizden bahsetmek isterim. Doğayla uyum içinde bir dünya hayalini müzikle ifade etmek isteyen genç müzisyenlerle birlikte hazırladığımız bu özel etkinlikte, ekolojik farkındalığı sanatla buluşturuyoruz.
The Real Group’un kurucularından ve Ecocide Law Koroları girişiminin yöneticisi Peder Karlsson’un öncülüğünde başlatılan bu fikir doğrultusunda, ekolojik farkındalığı müzikle buluşturduğumuz “Eko Melodiler: Ekoloji için Müzik” projesini hayata geçirdik. British Council’ın Yaratıcı İş Birlikleri Hibe Programı desteğiyle gerçekleştirdiğimiz bu projede, Türkiye ve Birleşik Krallık’tan sanatçılar ve kültür kurumları bir araya geldi. Vokal Akademi’nin kurucu sanat direktörü ve koro şefi Başak Doğan’ın, yurt dışından proje sahibi isimlerin ve akademi şarkıcılarının katkı sunduğu projede, genç müzisyenler doğaya duyarlı bir gelecek için şarkılar seslendirecekler. Bu proje kapsamında düzenlenen konser, müziğin iletişim gücüyle ekolojik mesajları desteklemeyi amaçlıyor. Ayrıca, Şubat 2024’te WOW Dünya Kadınlar Festivali İstanbul kapsamında gerçekleştirdiğimiz “WOWsers Genç Kadınların Sesi: Çoksesli Koro” atölyesinde bir araya gelen 18-23 yaş arasındaki 30 genç müzisyenle bu projede yeniden buluştuk. Bu atölye çalışmasında temelleri atılan koro, “Eko Melodiler: Ekoloji için Müzik” konserinde Vokal Akademi koristleriyle birlikte doğa için ses vererek müziğin gücünü ekolojik farkındalıkla birleştiriyor.

Ekolojik değişim bizim de önem verdiğimiz ve platformumuzda sıklıkla değindiğimiz bir konu. Sizin de çevre krizine dikkat çekmek ve ekolojik farkındalığı artırmak amacıyla, Vokal Akademi işbirliğiyle düzenlediğiniz bu projeden ve destekçilerinizden biraz daha bahsedebilir misiniz?
Eda Göknar:
Öncelikle, ekolojik farkındalık konusundaki duyarlılığınız ve bu alandaki projelere gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim.
“Eko Melodiler: Ekoloji için Müzik”, doğaya duyarlılığı artırmak ve müziğin gücünü ekolojik farkındalık yaratmada bir araç olarak kullanmak Ecocide kavramına dikkat çekmek ve ekolojik adalet söylemini desteklemek amacıyla hayata geçirdiğimiz bir proje.
EDA GÖKNAR
İKSV Alt Kat ve Vokal Akademi işbirliğiyle, British Council’ın Yaratıcı İş Birlikleri Hibe Programı desteğiyle gerçekleştirdiğimiz bu özel projede, Türkiye ve Birleşik Krallık’tan sanatçılar ve kültür kurumları bir araya geldi.

Bu kapsamda, 9 Şubat 2025’te Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda (CRR) ücretsiz olarak gerçekleştirilecek konser, müzik aracılığıyla çevresel adalet ve sürdürülebilirlik mesajlarını güçlü bir şekilde vurgulamayı amaçlıyor. Konserde, İKSV Alt Kat bünyesinde bir araya gelen “Genç Kadınların Sesi: Çoksesli Koro Atölyesi” katılımcıları ile Vokal Akademi Pop & Caz Korosu, Birleşik Krallık ve Avrupa’dan bestecilere ait eserleri seslendirecek.
Repertuvar, çevre temalı 15 şarkıdan oluşan özenle tasarlanmış bir hikâye kurgusuyla izleyicilere tempolu ve enerjik bir müzikal deneyim sunacak. Ayrıca, uluslararası alanda önemli işlere imza atan İngiliz besteci ve şef Kevin Fox, The Real Group’un kurucularından ve Ecocide Law Koroları girişiminin yöneticisi Peder Karlsson, ve Finlandiyalı koro şefi, besteci ve pedagog Merzi Rajala gibi isimler sahnede yer alarak ekolojik farkındalığın müzikle nasıl ifade edilebileceğine dair konuşmalar gerçekleştirecek. Türkiye’deki çevre aktivistleri de etkinliğe katkıda bulunarak sanat aracılığıyla küresel diyalog ve ortak sorumluluk bilincini teşvik edecek.
Başak Doğan:
Ülkemizin kültür politikaları adına, soru sormaya teşvik eden ve referans oluşturacak çalışmalar yürüten İKSV ile yollarımız, Alt Kat projeleri için ilk geçen yıl kesişti. Başka bir çalışma kapsamında genç yetişkin kadınlardan oluşan bir koro oluşturarak, onlarla süreli bir çalışma yapıp birlikte sahneledik. Biz Vokal Akademi olarak, çok sesli vokal müziğin, sanat janralarıyla çok kolaylıkla içiçe geçebildiğine ve toplumsal alışkanlıklarımıza iyilikle nüfuz edebildiğine şahidiz. Dolayısıyla tüm eforumuz, yaptığımız iş birlikleri bunun üzerine oluyor. Gerek geleneksel hale gelen Voice Up A Cappella Festival kapsamında ülkemize yurt dışından getirdiğimiz, konusunda uzman şarkıcı ve eğitmenler, gerekse benim atölyeci olarak yine farklı ülkelerde katıldığım jürilik yapıları ve atölye imkanları sayesinde pek çok isimle yakın iletişim halindeyiz. Aramızdaki fikir diyaloglarında ortaya çıkan bir konu oldu Ecocide. Dünyaca ünlü, saygın vokal gruplarından The Real Group’un da kurucularından Peder Karlsson’un inisiyatifi ile uygulanmaya başlayan Ecocide projesini, ülkemizde uygulamaya karar verdik ve elbette İKSV Alt Kat’ın kapısını çaldık. Yine emek verdiğimiz, kendi akademi şarkıcılarımızın da içerisinde emek koyduğu bir proje ortaya çıktı.

Hepimizin amacı, 9 Şubat günü vereceğimiz konser sayesinde, müzik yoluyla ekolojik değişime dikkat çekmek ve çok sesliliği bunun yine merkezine almak.
BAŞAK DOĞAN
Tarih boyunca müziğin farkındalık yaratma konusundaki gücü yadsınamaz. Bu projeyi oluştururken, size de bu durum mu ilham verdi? Projenin ortaya çıkış sürecinde düşündüklerinizi ve ekomüzikoloji alanındaki çalışmalar hakkındaki fikirlerinizi merak ediyoruz.
Başak Doğan:
Projemizde, müziğin sadece bir sanat formu değil, toplumsal ve ekolojik bir bilinç oluşturma aracı olarak nasıl kullanılabileceğini keşfetmeye çalıştık. Bir önceki sorunun yanıtında da aslında detaylıca değinmeye çalıştığım konu bu; müzikle toplumsal mesaj vermek hem kolaylaşıyor hem de çok sesli olarak insan sesine kulak vermek, kendi sesimizi daha iyi duymamıza ve daha önemlisi, içinde bulunduğumuz topluluklarda kendi sesimizin etki gücüne daha çok kulak vermemiz gerektiğine ışık tutuyor.
Proje katılımcılarının seçilmesi ve onların çalışma sürecinden bahsedebilir misiniz? Özellikle çevre aktivizmine olan mevcut bağlantıları nedeniyle mi seçildiler?
Eda Göknar:
Proje katılımcılarımızı seçerken, öncelikle İKSV Alt Kat bünyesinde düzenlediğimiz “Genç Kadınların Sesi: Çoksesli Koro Atölyesi” katılımcılarıyla devam ettik. Bu atölye, 18-23 yaş arası genç kadın müzisyenleri bir araya getirerek, çoksesli müzik konusunda deneyim kazanmalarını sağladı. Ayrıca, Vokal Akademi Pop & Caz Korosu üyelerinden projeye ilgi duyanlarla koromuzu genişlettik. Bu yoğun ve verimli çalışma sürecinin sonunda, 9 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilecek konserimizle, katılımcılarımızın emeklerini ve öğrendiklerini izleyicilerle paylaşmayı hedefliyoruz.
“Eko Melodiler: Ekoloji için Müzik” etkinliğini yıllık veya tekrar eden bir etkinlik haline getirme planınız var mı? Varsa çevresel adalet ve ekolojik sorunlar hakkında farkındalık yaratmaya devam etmek adına gelecekte ne yönde gelişmesini umuyorsunuz?
Eda Göknar:
Proje, bu konserle tamamlanıyor olsa da, gençlerin sanat aracılığıyla güncel meselelere ses verebileceği alanlar yaratmaya devam edeceğiz.
İKSV Alt Kat olarak, sanatın iletişim gücünü destekleyen projelerle gençleri üretime teşvik etmeyi, katılımcılığı artırmayı ve sanat yoluyla diyalog geliştirmeyi önceliklendirmeyi sürdüreceğiz.
EDA GÖKNAR
9 Şubat akşamı projenin sahneye taşınacağı konser programında neler yer alıyor? Müzik performansının ötesinde, ekolojik farkındalık mesajını güçlendirmek için etkinliğe dahil edilen diğer unsurlar neler?
Başak Doğan:
9 Şubat akşamı vereceğimiz konser, insan sesi ağırlıklı olmak üzere bazı minimal alanlarda enstrümanların da eşlik ettiği, müzik üzerine konuşmalarla desteklenen akış içinde bir konser olacak. Sadece bu etkinlik için birlikte çalıştığımız korolarımız, Vokal Akademi şarkıcılarının da katılımıyla özel bir dinleti sunacaklar. Daha önce de belirttiğim gibi ekolojik dönüşüme dikkat çekilen, insan sesini, çok sesliliği odağına koyarak bütüncül bir gösteri sunuyoruz.

Konser herkese açık ve ücretsiz gerçekleşecek. Peki izlemek isteyenler nasıl rezervasyon yapabilecekler?
Eda Göknar:
Herkese açık ve ücretsiz gerçekleştirilecek konser için İstanbul Senin uygulaması üzerinden rezervasyon yapılabilecek. Çevre krizi ve ekolojik duyarlılık üzerine müziğin gücünü keşfetmek isteyen herkesi bu özel etkinliğe bekliyoruz.
“Eko Melodiler: Ekoloji için Müzik” gibi bir projenin başarısını nasıl ölçebiliriz? İzleyici katılımı ve artan çevre bilinci açısından ne tür bir etki görmeyi umuyorsunuz?
Eda Göknar:
Etkinlik sonunda koristlerimize anketler yaparak değerlendirmelerini alacağız. Bu anketler, onların projeye dair deneyimlerini, ekolojik farkındalık konusunda edindikleri yeni bakış açılarını ve sürecin kendileri üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olacak.
Başak Doğan:
Bu sorunun etraflı cevabını İKSV Alt Kat ekibi verecektir ancak müzikal anlamda biz konserlerimizde her zaman seyircinin o anda, hızlı bir şekilde tepkisini görebiliyoruz. Konserin ardından, ilgili dinleyiciyle iletişimde olmak, sorular sormalarına izin vermek her zaman işe yarıyor; diyalog başlatıyorsunuz.