Mesih Kompleksi: Beklenen Kurtarıcılar mı Tehlikeli Zihinler mi? 

Tüm insanların dertlerinin sorumluluğunu alan ve adeta bir kurtarıcı gibi onların dertlerini çözmeyi amaç belirleyen kişilerin yaşadığı Mesih Kompleksi (Messiah Complex) aslında dünyadaki birçok insanın hissetmiş olduğu bir durumdur.
Mesih Kompleksi I Midjourney

Mesih Kompleksi, yolda bir dilenci görüldüğünde, market kasasında birinin parası yetmediğinde, bacağını kaybetmiş biri yürümeye çalıştığında, oldukça yaşlı biri ağladığında hissedilen vicdan duygusuna benzer. Ancak Mesih Kompleksi’nin vicdan duygusundan farkı, içinde bir acıma değil, sorumluluk hissetmektir. Bu insanlar kendilerinin başkalarını kurtarmak zorunda olduğu düşüncesindedirler. Günlük hayatta örnekleri olduğu kadar filmlerde, şiirlerde, kitaplarda ve şarkılarda örneklerini görmek mevcuttur.

Tüm insanlarda Mesih Kompleksi vardır.

Mıchael Moorcock, İşte İnsan
Mesih Kompleksi

Herkes etrafında birinin acı çekmesinden etkilenir. Çoğu zaman vicdan besleyip yardım etme arayışına giren insan, bir noktada gücünün yetmeyeceğini veya hayat akışında bunların karşılaşılan sıradan bir durum olduğunu fark etmesiyle hayatına devam eder. Ancak bazı insanlar bu noktada tüm sorumluluğu alıp, bu sorumluluğu almanın kendisinin zorunlu bir görevi olduğunu düşünerek tanıdığı, karşılaştığı veya tanımadığı herkese yardım etmek ister. Yardımsever kişiliklerden Mesih Kompleksi’ne sahip insanları ayıran nokta da budur. Yardımsever insan, yardımı sevdiği için yapmaktadır. Ancak Mesih Kompleksi’ne sahip kişiler, yardımı zorunlu bir görev olarak görmektedirler. İnsanlığın acılarını dindirmeyi, onları ‘kurtarmayı’ hayat amacı edinir. Bu noktada Mesih Kompleksi, bir diğer adıyla Kurtarıcı Kompleksi, tüm insanların sorumluluğunu alarak onların kurtarıcısı rolüne bürünür.

İbranice kökenli bir kelime olan ‘’mesih’’, ‘meshedilmiş’, yani kutsanmış anlamına gelmektedir. Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlıkta karşılığı bulunan mesih, psikolojik bir savunma mekanizması olan Mesih Kompleksi’ne de adını vermiştir. Mesih, bu bağlamda beklenen kurtarıcıdır. Psikolojide de kitlelerin veya insanların dertlerinin sorumluluğunu zorunlu bir görev gibi üstlenen kişilerde görülen Mesih Kompleksi’nde yalnızca kurtarıcı olan taraf değil, aynı zamanda kurtarılmayı bekleyen taraf da psikolojik bir vakadır. Tarihte bazı toplumların, kişilerin, ülkelerin veya cemiyetlerin kurtulmak için birini beklediği gözlemlenir. Bu bekleyiş kimi zaman toplumlarda kolektif biçimde, kimi zaman ise bireysel bir bekleyiş şeklinde kendini gösterir.

Mesih Kompleksi’ndeki abartılı benlik duygusu, kendilerini başkalarından üstün gördükleri kibir veya narsisizme yol açabilir. Ayrıca Mesih Kompleksi olan kişiler, kişisel ilişkilerinde zorluklarla karşılaşır. Çünkü başkalarını “kurtarma” ihtiyaçları, kontrolcü veya küçümseyici olarak algılanabilir. Onların, kendilerine yükledikleri görevde -kurtarıcılıkta- başarılı olma baskısı, mükemmeliyetçi eğilimler ortaya çıkarabilir, bu da karşısındakilerin üzerinde baskı kurmalarına ve onların özerkliğini hiçe saymalarına neden olur.

Mesih Kompleksi

Örneğin Adolf Hitler’in tüm ülkeyi etkilemesinde, onları kurtarma vaadi yer almaktadır. Halk kurtarılmayı beklemektedir. Kaosun ve belirsizliğin hâkim olduğu 1900’ler Almanya’sında Hitler, Tanrı tarafından adeta Alman halkını kurtarmak için seçildiğini ileri sürmektedir. Bir diğer yandan, her ne kadar Mesih Kompleksi kurtarıcı olma rolüne bağlanmayı temsil etse de kurtarılmayı beklemek de bir kurban rolü yaratmaktadır. Bu iki rol tarih boyunca birbirini besleyerek var olmaktadır. Bir öğrenilmiş çaresizlik sonucu ortaya çıkan kurban rolü, sahip olduğu dertten kurtulmayı ancak kendi kontrolü dışında bir güç, bir kahraman, kurtarıcı figürü tarafından mümkün görmektedir. Dolayısıyla tarihte örnekleri görülen kimi topluluk, kitle ve kişiler kurban rolüne girdikçe Kurtarıcı Sendromu artmıştır.

Ben Tanrı’nın iradesiyle Almanya’nın kurtarıcısıyım.

Adolf Hıtler (Reıchstag konuşması, 1934)

Mesih Kompleksi kavramı, 20. yüzyılın ilk yarısında çeşitli psikologlar ve psikiyatrlar tarafından incelenmeye başlamıştır. Mesih Kompleksi özellikle İsviçreli psikiyatr Carl Gustav Jung tarafından belli kişilik özelliklerini genellediği arketip teorisinde görülmektedir. Jung’a göre bu kompleks de kolektif bilinçdışından türeyen arketiplerden meydana gelir. “Kurtarıcı” veya “kahraman” arketipi, Mesih Kompleksi ile yakından ilişkilidir.

Tarihten ve Sanattan Mesih Kompleksi Örnekleri

Siyasi ve tarihi kişiliklerde de sıklıkla görülen bu kompleks özellikle Adolf Hitler’in Almanya’nın kurtarıcısı olduğu düşüncesiyle resmedilir. Aynı şekilde Benito Mussolini ve Josef Stalin’de benzer kompleks, ülkenin kurtarıcısı düşüncesiyle gözlemlenir. Kompleksin ilerlemesiyle kitleleri manipüle etme etkisinin ortaya çıktığı da görülmektedir.

Sizler sefaletin çocukları,
Ben, size yeni bir güzellik getireceğim
.

Charles Baudelaıre, Kötülük Çiçekleri
Charles Baudelaire
Charles Baudelaire

Mesih Kompleksi sanat eserlerinde de sıklıkla karşımıza çıkar. Örneğin, Fransız şair Charles Baudelaire’in ünlü “Les Fleurs du Mal”(Kötülük Çiçekleri) şiiri Mesih Kompleksi’nin en iyi görüldüğü şiirlerden biridir. Mesih Kompleksi’nde görülen başkalarının acı çektiği ve yardıma muhtaç olduğu düşüncesi şiirde “sefaletin çocukları’’ söylemiyle desteklenmektedir. Burada şairin sefaletin çocuklarını onlara yeni bir güzellik getirerek kurtaracağını söylemesi, Mesih Kompleksi’nde görülen başkalarının sorunlarının sorumluluğunu alarak onları kurtarma görevini çağrıştırır.

Sinemada Mesih Kompleksi

Sen Seçilmiş Kişisin, Neo.
Bizimkileri kurtaracaksın. Matrix’i yok edeceksin.

Matrix Neo - Mesih Kompleksi

Neo’nun hayal kırıklığına uğramış bir hacker’dan kurtarıcı figürüne dönüşümünü, Mesih Kompleksi’yle birçok açıdan paralellik gösterir. Neo, seçilmiş kişi olarak başkalarını kurtarmak zorundadır, onların dertlerini çözmelidir. Üstelik Neo’nun Ajan Smith tarafından öldürüldükten sonra dirilişi de bu bağlamda önemli bir sahnedir. Bu diriliş, Mesih’in dirilişine doğrudan bir göndermedir ve Neo’nun -kurtarıcı, kahraman olarak- insan sınırlarının ötesine geçmesini sembolize eder. Onun Matrix serisi boyunca eylemleri, hep daha büyük iyilik için fedakarlık yapma anlayışı  mesih temasını vurgular. Neo, sürekli olarak başkalarının ihtiyaçlarını kendi güvenliğinin önüne koyar.

Mesela Açlık Oyunları (The Hunger Games) serisinin ilk filminde de başroldeki karakterin kız kardeşini ölüm riski olan yarışmadan kurtarmak için gönüllü olarak onun yerine katıldığı görülür. Karakter burada kendini kardeşi için feda ederken bunu adeta bir zorunlu görev edasıyla yapmaktadır. Kendisinin bunu yapmak suretiyle kardeşinin hayati sorumluluğunu almak zorunda olduğu inancına sahiptir. Bu bağlamda başrol Katniss’in de bir Mesih Kompleksi’ne işaret ettiği söylenebilir. Tıpkı Harry Potter gibi. Rowling’in kurgusu, Harry’yi karanlık lordu yenmek için kaderi belirlenmiş çocuk olarak sunar ve beklentilerin ağırlığıyla mücadelesini vurgular. Bu da bir Mesih Kompleksi örneği olarak düşünülebilir. 

İlginizi Çekebilir!
Bitmek Bilmeyen Bir Pandemi: Kanımızı Emen Vampirler