Bir Diriliş Hikayesi: Scapino Ballet Rotterdam: Katedral, Arvo Pärt’le Bir Akşam

Yarının dünyasına harika bir yolculuk ve bizi insan yapan şeyin arayışı olarak tanımlanan “Katedral”, bu yıl 29.'su düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında Scapino Ballet Rotterdam’ın yetenekli dansçıları ve Arvo Pärt’in müziği eşliğinde, 20-21 Ekim tarihlerinde Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ne konuk oluyor.
Katedral - Fotoğraf: Stef Nagel

Pek az şey gotik bir katedralin yükselen kemerleri ya da nefin baş döndürücü yüksekliği kadar insanda kutsal bir duygu uyandırır. Bir katedral, ilk bakışta, yeryüzüne indirilmiş bir âlemin fiziksel tezahürü olarak görünse de, aslında mekân, zaman ve ilahi olana dair algıları şekillendiren, taşa, ışığa ve sese yazılmış bir hikâyedir diyebiliriz. Anlamın yitirildiği ve anlık dijital deneyimlerle tanımlanan günümüzün çağında ise katedralin gücünün, çağrıştırdığı kavramların ne kadar hatırlandığı bir tartışma konusudur. İşte bu noktada ünlü İspanyol koreograf Marcos Morau, onu bir metafor olarak etkileyici bir şekilde kullanarak bir yeniden diriliş hikayesi oluşturuyor. Avrupa tiyatrosunun önde gelen dans sanatçılarından biri olan ve İspanya’da Ulusal Dans Ödülü’nü alan en genç sanatçı unvanının sahibi Morau’nun Scapino Ballet Rotterdam için koreografisini yaptığı ve ünlü besteci Arvo Pärt’in ruhani müziği eşliğinde sahnelenen “Katedral”, yenilikçiliğin gelenekle çatıştığı bir noktada modern çağ için inşa edilmiş ses ve hareketten bir katedral olarak göz dolduruyor.

Stanley Kubrick’in sinematik başyapıtı “2001: Bir Uzay Destanı” ile mukayese edilmesine yol açan atmosferi ile, kuşkusuz performansın en çarpıcı unsurlarından biri de sahnede bizi metrelerce yükseklikte karşılayan bir meteor. Milyonlarca yıl önce dünyayı karanlığa gömen göktaşına yaptığı göndermeyle anlatı, insan olmanın giderek zorlaştığı dijital bir dünyada, yeni bir diriliş anlatısı oluşturmaya çabalıyor. 

Fütüristik ve retro unsurların karışımı olan kostüm ve dekor tasarımı ise performansın kapladığı çizgisel alanı, yani geçmiş ve gelecek, dünya ve kozmos arasındaki muğlaklığı daha da vurguluyor. Performans boyunca karşımıza tek bir tipolojide çıkan takım elbiseliler de, insanların kimliklerinden soyutlandığı izleninimi veriyor. Hollanda’nın köklü dans topluluklarından, bu yıl 80. yaşını kutlayan Scapino Ballet Rotterdam’ın on iki dansçısı, insanlıktan yoksun bir dünyada sıkışıp kalmış, arızalı androidler gibi hareket ederek, insan olmaya çalışan varlıkları başarıyla temsil ediyorlar. Dansçıların kinetik enerjisi, hem olağanüstü hem de kafa karıştırıcı bir dünyada anlam bulma mücadelesini somutlaştırıyor.

Arvo Pärt’in çan seslerinden ilham alan kendine özgü tintinnabuli stili müziği, Marcos Morau’nun güçlü estetiği ile de birleşince, sahne adeta bedenlerden örülmüş bir tapınağa dönüşüyor. Belki de “Katedral”’i bu kadar ilgi çekici kılan şey, performansın açıkça dinsel olmadan kutsal bir his uyandırma yeteneği. Başlıktaki “Katedral” her ne kadar fiziksel bir yapıya gönderme yapıyor gibi görünse de, aslında insanlığa ve yaşamın ifade ettiklerine dair fütüristik bir yapıt.

Katedral - Fotoğraf: ©Bart Grietens
Fotoğraf: Bart Grietens

İKSV tarafından Koç Holding Enerji Grubu Şirketleri Aygaz, Entek, Opet ve Tüpraş sponsorluğunda bu yıl 20 Ekim – 22 Kasım 2025 tarihleri arasında düzenlenecek 29. İstanbul Tiyatro Festivali’nin de açılışını yapacak olan “Scapino Ballet Rotterdam: Katedral, Arvo Pärt’le Bir Akşam, 20-21 Ekim tarihlerinde Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’ne konuk olacak. “Scapino Ballet Rotterdam: Katedral, Arvo Pärt’le Bir Akşam” hem sunduğu görsel şölenle hem de epik anlatısıyla uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir akşam vadediyor. Morau ve Pärt’in modern dansın ve müziğin sınırlarını zorlayarak, bedenin ve ruhun mimarisi üzerinden insanlık için son bir sığınak arayışına siz de tanıklık edin.

İlginizi Çekebilir!
Sınırları Aşan Bir Tiyatro Mabedi: National Theatre